17 Nisan 2024 Çarşamba
Ana SayfaSağlıkHastalık BelirtileriSedef Hastalığı Belirtileri, Nedenleri ve Tedavisi

Sedef Hastalığı Belirtileri, Nedenleri ve Tedavisi

Sedef hastalığı belirtileri, nedenleri ve tedavisi hakkındaki sorularınızın cevabı bu makalemizde.

İçerikleri

Sağlık Haberleri Editörümüz bugün Sedef Hastalığı ile ilgili az bilinen birçok gerçeği sizler için araştırdı.

Sedef hastalığı, hücrelerin cildin yüzeyinde birikmesine ve ağrılı ve aşırı kaşıntılı kırmızı, kalın, pullu lekelere yol açan bağışıklık sisteminin bir hastalığıdır. Bu kronik hastalıktan yaklaşık 7,5 milyon Amerikalının muzdarip olduğu tahmin edilmektedir.

JAMA Dermatology’deki bir çalışmaya göre, sedef hastalığına ilişkin ABD sağlık maliyetleri yıllık olarak 63 milyar dolara kadar çıkıyor. Bu doğrudan maliyetlere atıfta bulunurken, çalışma saatleri kaybı gibi dolaylı maliyetler de dikkate alınmalıdır.

Sedef hastalığı belirtileri nelerdir?

Sedef hastalığı yüzeysel bir cilt hastalığından daha fazlasıdır

Sedef hastalığı cilt hastalığı olarak görünse de, aslında bir Öz Bağışıklık Sistemi hastalığıdır. T-hücreleri sağlıklı cilt hücrelerine saldırdığında bu reaksiyon gerçekleşir. Aşırı aktif T hücreleri, cilt hücrelerinin büyümesini hızlandıran bağışıklık tepkilerini tetikler ve bu da birkaç gün içinde cildin dış tabakasına ilerlemesine neden olur.

Ölü cilt hücreleri bu kadar hızlı çıkamadıkça, sedef hastalığı için tipik olan yamalar içine yığılırlar. Bu durum, ondan mustarip olanların günlük hayatını ciddi biçimde etkiler.

Buna ek olarak, sedef hastaları, hipertansiyon, kalp hastalığı, tip II diyabet ve göz rahatsızlıkları gibi diğer hastalıklarda da artan bir risk altındadır.

Sedef hastalığı nedenleri nelerdir?

D vitamini, sedef hastalığı da dâhil, öz bağışıklık sistemi hastalıkları için çok önemlidir

Sedef hastaları için, D vitamini seviyelerinin test edilmesi ve seviyelerini yıl boyunca 50-70 ng / ml aralığında tutmaları son derece önemlidir. D vitamini güçlü bir bağışıklık modülatörü gibi davranır, bu yüzden sedef hastalığının önlenmesinde önemli rol oynaması şaşırtıcı değildir.

Bir çalışmaya göre, “D vitamini sedef hastalığında önemli immünmodülatör (bağışıklık sistemini düzenleyici) etkilere sahip olabilir”, ancak kış aylarında hastaların% 80’ine ve yaz aylarında% 50’ye varan D Vitamini eksikliği tespit edilmiştir.

D vitamininin, deri hücrelerinin büyümesinin düzenlenmesi ve T lenfositlerin bağışıklık fonksiyonlarını etkilemek dahil olmak üzere, çoklu seviyelerde sedef hastalığını etkilediğine inanılmaktadır. Ek olarak, toksik T hücrelerini önler, daha sonra cilt hücresi büyümesini düzenler.

Sedef hastalığı için mevcut tedaviler oldukça riskli ve pahalıdır. İlaçlardan biri olan Raptiva, beyin iltihabı riskini arttırdığı için piyasadan toplandı.

Sedef hastalığı nasıl tedavi edilir?

Sedef hastalığınız varsa D vitamini düzeyinizi artırın

En iyi sedef hastalığı tedavisi, D vitamini seviyelerini artırmak için güneş ışığına maruz kalmaktadır. 2004 yılında Dr. Michael Holick, okuyucuları daha fazla güneşe maruz kalmaya teşvik ettiği bir kitap yayınladı.

O sırada, sedef hastalığına odaklanmış bir dermatoloji profesörüydü. Nitekim Amerikan Cilt Birliği’nin Sedef Hastalığı Araştırma Başarı Ödülünü aldı.

“Sonuç olarak, Sedef Hastalığı araştırması yapmaya devam eden dermatoloji bölümünde bulundum. Ama bir zamanlar, Amerikan Dermatoloji Akademisi’nin karşı çıkmasına rağmen D vitamini için hassas güneş ışığını tavsiye etmeye başladığımda, 2004 yılında dermatoloji profesörü olarak istifa etmem istendi…

Amerikan Dermatoloji Akademisi hala şunları tavsiye ediyor: Hayatınızın tamamında asla doğrudan bir güneş ışığına maruz kalmamalısınız. ”

Düşük d vitamini düzeyi parkinson hastalığı ve kanserle ilişkilidir

Sedef hastalığı olan kişiler D vitamini eksikliği nedeniyle Parkinson hastalığı riskini artırmaktadır. Bir araştırmaya göre, “Hem diyet hem de güneş ışığı kaynaklı D vitamininin plazma seviyeleri, Parkinson hastalığı (PD) riski ile ters orantılıdır… Bulgu, PD’deki düşük D vitamini düzeylerinin, basit bir şekilde hareketliliğin azalmasının bir sonucu olmadığını ortaya koymaktadır.” Diğer bir çalışma, yüksek D vitamini düzeylerinin, ileri kalın bağırsak kanserli hastalarda da hayatta kalma artışı ile ilişkili olduğunu göstermiştir.