Kemik erimesi, kemiğin birim hacminde meydana gelen mineral miktarının azalmasıdır. Özellikle kadınlarda daha fazla görülür. Peki, Kemik erimesi neden olur? Kemik erimesinin belirtileri neler? Nasıl tedavi edilmeli? Bu soruların yanıtlarını içeriğimizde bulabilirsiniz. O zaman başlayalım…
Kemikler, iskelet sistemini oluşturur. Kemik yapımı, bebeklik ve çocukluk döneminde yüksek seviyede kalsiyum içerir. Bu sistem 20’li yaşlardan sonra kemik yapımı ve kemik yıkımı şeklinde ilerler. Yaş ilerleyince kemikler de kalsiyum tuzu azalmaya başlar. Bu nedenle D vitaminine daha çok ihtiyaç duyulur. Gerekli takviyeler yapılmaması durumunda kemik dokusunda bozulmalar meydana gelir.
Kemik erimesi sessizce ilerleyen bir hastalıktır. Sağlıklı bir kemiğin yapısında küçük delikler vardır. Fakat dokusu aşınmış kemiklerde bu delikler daha geniştir. Bu durum kemik kitlesini azaltıp, kırıklara neden olabilir. Omurgada oluşan kırıklar boy kısalması ve kamburluğa yol açar. Ve sırt bölgesinde ağrı yapar. Metabolizması bozulmuş kemiklerin direnci düşer, protein örgüsü bozulur.
Kendini yenileyerek yaşayan kemik, aktif bir dokudur. Yani kemik iskeleti ortalama 7-10 yıl arasında yenilenir. Ancak 40 yaşından sonra kemik yoğunluğu azalır, kemik yıkımları artar. Bu gibi durumlarda yaşam tarzımızı gözden geçirmeli ve tedaviye başlamalıyız
Kemik Erimesi Nasıl Anlaşılır, Belirtileri Neler?
Aşınmış kemik dokuları kısa vadede belirti göstermez. Kemik yoğunluğu testleri yapılmadığı sürece anlamak çok güçtür. Ancak hasta kendinde olan birtakım değişimlerin farkına varabilir. Bu değişimler ilerlemiş bir kemik erimesi belirtileridir. Bunlar:
- Bel ve sırt ağrıları
- Boyun kısalması
- Çarpık duruş ve kamburluk
- Ani kırılma ve çatlamalar
Kemik Erimesi Tedavi Yöntemleri Nelerdir?
Kemik erimesi olan hastalarda, bir kırık yoksa eğer koruyucu tedavi uygulanır. Bu tedavide amaç, hastayı aktif hale getirmektir. Tempolu yürüyüşler ve egzersizler önerilir. Böylelikle kemiğin mevcut yapısı korumaya alınır, kemik kasları güçlenir. Kemik yoğunluğu korunur.
Önerilen koruyucu ilaçlar ise, kemik yıkımını azaltır. Hastanın yaşına göre verilen ilaçlar, egzersizler ile desteklenir. İlerlemiş bir kemik metabolizmasını tedavi etmek daha güçtür. Çünkü kırıklara bağlı ağrılar vardır. Bu hastalara yine egzersiz tedavisi önerilir. Bunun yanında kemik içi doldurulması, korse ve kemik çimentosu tedavisi uygulanır.
Tedavi sürecini etkilen bazı risk faktörleri vardır. Bu faktörler kemik erimesi tedavisini olumlu ya da olumsuz yönde etkiler. İnceleyelim.
Değiştirilemeyen risk faktörleri:
- Tiroid hastalığı olanlar
- Astım hastası olanlar
- Çölyak ve kanser hastaları
- Rahmi alınanlar ve menopoza giren kadınlar
- Yaş ve cinsiyet
- Aile öyküsü
- Kortizon tedavisi alanlar ve vücudunda kırık olanlar
Değiştirilebilen risk faktörleri:
- Sigara ve alkol kullanımı
- Yetersiz egzersiz ve aşırı zayıflık
- D vitamini eksikliği
- Düşük kalsiyum
Değiştirilebilen risk faktörlerinin ortadan kalkması, tedavinin iyileşme sürecini hızlandırır.
Kemik Yoğunluğu Ölçümü Nedir ve Neden Yapılır?
Kemik yoğunluğu ölçümü hastalığın tanı ve tedavisini belirlemek için yapılır. Kemik fosfor ve kalsiyum gibi minerallerden oluşur. Bu minerallerin azalması, kemik erimesi hastalığına neden olur. Bu işlemin amacı kaybedilen mineralleri ölçmektir. Ayrıca bu ölçüm sayesinde hastanın, kırık riski de hesaplanmış olur.